Coğrafi düzlemde hangi konumda ya da siyasi düzlemde hangi pozisyonda durduğundan bağımsız olarak günümüz yerel yönetimlerinin temel meşruiyet zemini işlevdir. İyi bir yerel yönetim, kent sakinleri için hayatı kolaylaştırır; mümkün olan her fırsatta gündelik kent hayatında artı değer yaratmaya odaklanır ve bu sayede kentteki yaşam kalitesini artırırken dolaylı yoldan kente ait kimlik değerini de yükseltir. Bu saf işlev odaklı döngüyü, tüm icraatlardan dolaylı olarak etkilenen, kişilerden ve kurumlardan bağımsız, kolektif biçimde şekillendiği için kolayca manipüle edilemeyen, “kent kimlik değeri” dengede tutar.
İnegöl’ün yerel yönetim yapısı için yaptığımız karāsta önermesi sembolik, tarihsel ve işlevsel açıdan kenti tarihinden, ekonomisinden ve ortak belleğinden sıkıca kavrar. Türkçede “kereste” sözcüğünün etimolojik kökeni olan karāsta, ilçenin geçmişinden bugüne uzanan ve ekonomisinin halen can damarını oluşturan ormancılık, ağaç, ahşap ve mobilya işçiliği alanlarına doğrudan bir atıftır. Dolaylı olarak ise kelime kökeni itibariyle “iş gören, işe yarar” bir yerel yönetim anlayışına işaret eder.
Karāsta mekânsal olarak lineer bir boşluk etrafında kurgulanan “işlev” birimlerinden oluşur. Farklı uzunluk, derinlik ve hizalarda şeffaf boşluğu saran bu bloklar ağırlıkla ahşap yüzeyler halinde tanımlanır. Ahşabın dokusu bazen sağır yüzeylerde, bazen güneş kırıcı elemanlar olarak, çoğu zaman da cephe geometrik artikülasyonunda kendini belli eder. Yapı, alandaki mevcut yeşil dokuya zarar vermeyecek biçimde kuzey aksıyla 60 derece açı yaparak orta boşluk üzerine oturur. Kent kurgusunda kuzey-güney doğrultusunda aktif bir yaya akışı yaratan ve Heykel / Saat Kulesi ile sonlanan Kuğulu Park aksı, alandaki korunan gelişmiş yeşil doku ile bütünleşir ve kent makro formunda Kültür Park’a uzanan anlamlı bir yeşil lekeye dönüşür. Karāsta kent mekânında kütlesel etki göstermesine rağmen yer düzleminde geçirgendir.